4 Kasım 2010 Perşembe

Modern Futbolun Kahramanları: Gerrard


“Gerrard, her pozisyonda oynatabileceğiniz bir futbolcu.”

José Mourinho, Real Madrid teknik direktörü


Steven Gerrard, Güney Afrika'daki Dünya Kupası'na doğru yola çıkarken, felaket geçen
bir sezonun ardından menajer Rafael Benítez'i kovan bir Liverpool bıraktı ardında. Büyük
umutlarla gittiği turnuva da moralini düzeltmedi. Almanya karşısında aldıkları 4-1’lik
hezimetin ardından kaptan olarak eleştiri ve protestolara göğüs germek zorunda kaldı. Bunca
sıkıntı arasında, transfer olup olmayacağı da ayrı bir soruydu –sadece basında değil, aynı
zamanda Gerard’ın da kafasında.

Yazan: Michael Qureshi ve Keith Mabbutt


Bu herkesin bilmediği, büyük ihtimalle bütün İngiltere ve Liverpool taraftarlarının boğazlarını
düğümleyecek bir hikâye, ama Steven Gerard özürlü olmak ve sahip olduğu müthiş kariyeri hiç
yaşamamak üzereydi.

20 yıl öncesine dönelim. 10 yaşındaki yetenekli futbolsever Steven ailesiyle tatildedir. Sahilde
oynayıp koşarken bir top görürür. Tıpkı 9 yaşından beri yer aldığı Liverpool'un gençlik
akademesinde yaptığı gibi topa vurur. Ama küçük Steven topun bir tırmığa sıkışmış olduğunu
anlamamıştır. Tırmığın bir dişi ayağına saplanır. Her yer kana bulanır ve Steven onu hastaneye
götürmek için ambulans gelmeden önce neredeyse bayılmak üzeredir. Doktorlar bu vahim kaza
yüzünden tetanoz olmasından dolayı endişe ve korku içindedir. Çözüm olarak ayağındaki bütün
parmakların kesilmesi düşünülmektedir.

Gerrard, France Football'a verdiği röportajda “Dehşete kapılmıştım. Bir daha futbol
oynayamayacağımı düşündüm,” diyordu.


Hayatının en kötü günleri

Doktorlar Liverpool'un gençlik akademisi başkanını çağırdılar. Başkan olayın korkunç olduğunu
düşünüyordu, ama Gerrard'ın ailesi ile beraber parmakların kesilmesinin ancak son çare olacağına
karar verdi. Gerrard'ın hayatının en zor günleriydi.

Elbette ki işler Gerrard için o raddeye gelmedi. Bu yaz Dünya Kupası'ındaki İngiltere'nin
kaptanı, lideri, golcüsü, yaratıcı ve kilit oyuncusuydu. Bütün dünya onun dünyanın en komple
oyuncularından biri olduğunu görebildi. Gerrard geçen sezon Liverpool'un zirveden düşüşüyle
boğuşurken bu durum o kadar açıkça görülmüyordu. Liverpool'un yerel kahramanı İngiltere'nin
Dünya Kupası takımına katılırken, Liverpool onun yer aldığı dönemin en büyük krizini yaşıyordu.
Kulüp, Premier Lig'i hayal kırıklığı içinde yedinci bitirmiş ve kupa kazanma hayalleri Avrupa
Ligi'nde Atlético Madrid'e elendiklerinde yok olup gitmişti. Yaklaşık olarak Gerrard'ın Güney
Afrika uçağına binmesiyle aynı zamanlarda, menajer Rafael Benítez kovuldu ve kaptanın geleceği
tartışma konusu haline geldi.

“Geçen sezonu ikinci bitirdiğimiz göz önüne alındığında, bu sezon büyük bir hayal kırıklığıydı.
Amacımız bir adım daha ileriye gidip şampiyon olmaktı, üç adım geriye gitmek değil. Umarım
şimdi Liverpool için doğru tercihi yaparlar. Olaylara bakacak, geleceğimi değerlendirecek ve
kararımı vereceğim,” diyordu Benítez'in kovulmasının bir ayıp olduğunu düşünen Gerrard.
“Başarısızlığın bütün suçunu Rafa'ya yükleyebilirisiniz,” diyordu. “Açıkçası bundan oldukça
sorumlu ve bunu engellemeye yeterince çalıştığını düşünmüyorum. Bu şekilde sona erdiği için
onun adına üzgünüm ve Inter'de ona bol şans diliyorum. Ama oyuncular da suçlu ve pek çoğumuz
gösterdiğimiz performans yüzünden utanç duymalıyız. Kişisel olarak çok iyi değildim. Geçen sezon
alışıldık seviyeme ulaştığımı sanmıyorum.”


İlgilenen pek çok takım

Real Madrid zaten Dünya Kupası'ndan önce Gerrard'la ilgileniyordu. Portekizli teknik direktör
José Mourinho, yıllardır Gerard'ın gerçek bir hayranı ve onu komple bir oyuncu olarak övüyor.
Mourinho Cehalse'yi yönetirken bile Liverpool kaptanının peşindeydi.

“Gerrard her pozisyonda kullanabileceğiniz bir oyuncu. Herşeyi yapabilir ve harika bir yaşta. Bir
oyuncunun kariyerinin bu noktasında para mesele değildir, önemli olan son döneminde dışarıya
açılmasıdır. Gerard'ın Liverpool'dan başka bir takımı denemesini ve her ne kadar Şampiyonlar
Ligi'ni kazandığını bilmeme rağmen, kupa kazanmanın nasıl bir şey olduğunu hissetmesini
umuyorum,” diyordu Mourinho.

Gerrard da yakın zamanda göreve atanan Real teknik direktörünü methetmeye karşı değil.
“Mourinho teknik direktörlüğe yeni bir nefes verdi,” diyordu. “Tavır ve sözleriyle çok fazla dikkat
çekiyor, ama aldığı sonuçlara göre değerlendirilmeli. Onu inanılmaz iyi bir menajer ve güçlü bir
lider olarak görüyorum, gelecekte daha fazla kupa kazanacağına eminim.”

Barcelona ve Chelsea gibi Avrupa'nın en iyi kulüplerinin çoğu da kollarını açmış bekliyorlardı.
Gerrard için mesele sadece basının ilgisi değildi. Geleceğinin alacağı yön hakkında bir karar anı
yaşıyordu.

O dönemde verdiği bir röportajda “Doğru şeyi yapıp yapmadığımı merak ediyorum; Liverpool'dan
başka bir takımı denemezsem pişman olup olmayacağımı. Yeni bir mücadeleye girebilmem için son
şansım. Son sözleşmemi imzalayacak yaşa geldim. Ama bütün bu zaman boyunca en önemli şey,
tamamen Dünya Kupası'na odaklanmak oldu,” diyordu Gerard.


2006'daki spekülasyonlarla yaşanan sıkıntı

Chelsea'ye transfer olma ihtimali nedeniyle 2006 Dünya Kupası'nın onun için kısmen
mahvolduğunu açıklıyor.

Gerard, Dünya Kupası öncesinde The Times'a “Her gün antremandan sonra eve dönmek için acele
ediyor, gazete ve internette hakkımda yazılanları okuyordum. İnsanlar etrafımı sarıyor, külüpler
arasında pazarlık yapıldığını söylüyorlardı. Chelsea'nin benimle ilgilendiğini menajerim vasıtasıyla
biliyordum. Gidip gitmemeyi sürekli düşünmek beni deli ediyordu. Zihinsel olarak beni altüst ettiği
için bu kez Dünya Kupası sırasında tekrar bunları düşünmemeye karar verdim,” demişti.


Sorunlar bitmiyor

Gerrard, Dünya Kupası'nda İngiltere'nin çok istenen kaptanlık pazubandını taktı. Ama turnuvanın
sonunda Liverpool’daki durumun aynısını yaşadı. İngiltere büyük hayal kırıklığı yaşamış, bütün
kamuoyu faturayı Capello ve futbolculara çıkarmıştı. Gerard bir ara milli takımdan ayrılmayı bile
düşündüğünü kabul etti. Ama anlık ve geçici bir düşünceydi bu. Soğukkanlı bir biçimde, bir kaptan
olarak bütün takımı için ayakta durdu.

“Düşündüğümüz kadar iyi değildik. Uçağa bindiğimizde bütün oyuncular yıkılmıştı. Mesele sadece
Fabio’yu suçlamak değil. Bütün oyuncular, ben de dahil, bunun sorumluluğunu paylaşmalıyız.
Benim açımdan mevcut menajeri gönderip her şeye tekrar baştan başlamak aptalca olur. Hem
dışarıda Capello’da daha iyi bir menajer mi var?”

Aslında bu olaylardan önce de pek çok kişi Gerard için bunun son büyük turnuva olduğuna
inanıyordu. Bütün o milli maçlar ve kulüplerin gitgide artan yoğun maç programı, 30'unu geçen
futbolcuların yalnızca klüplerine ve ailelerine konsantre olmayı istemesi anlamına gelir.

Ama turnuvadan önce “Düşündüğüm bir şey değil,” diyordu . “Dünya Kupası'ndan sonra milli
kariyerime devam etmek niyetindeyim, ama gelecekte ne olacağını asla bilemezsiniz. Bütün bu
soruları anlayabiliyorum, ama 30'u geçtikten sonra bütün seçeneklerinizi daha derinlemesine
değerlendirmek zorundasınız ve ayrıca geçmişte neler başardığınıza bakmak için de zamanınız var.”
Elbette ki Gerrard kazandığı kupalardan, İngiltere ve Liverpool için oynayıp kazandığı pek çok
maçtan kesinlikle utanmıyordu.


Liverpool yalnız yürümeyecek, çünkü Gerard var

Turnuva bitmiş, Gerard evine dönmüştü. Ama ne kadar süre için? Işte bu soru sıcaklığını hâlâ
koruyordu. Liverpool’un yeni teknik direktörü Roy Hodgson büyük futbolcuyu takımda görmek
istediğini açıkça belirtmişti, ama Gerard’ın kafası karışıktı. Liverpool kulübü ise yeni yapılanmanın
iskeletini bir an önce belirlemek istiyordu. Bu nedenle temmuz ayının ortalarında kesin kararını
vermesi için Gerard’a 14 gün süre verdi. Ve sonunda mutlu haber: Gerard kırmızı formayı giymeye
devam edecek.

Kararı duyurulduğunda ”Roy Hodgson ile özel olarak görüşmek istedim ve bunu yaptığım zaman
gelecek için yaptığı planlardan etkilendim,” diyordu. Daha sonra bu planların içine Chelsea’den
Joe Cole’un da dahil olduğu anlaşıldı. Görünüşe göre böylesi büyük bir transfer Gerard’ın takımına
olan inancını arttırmıştı.

Bunca sarsıntılı bir dönemden sonra Liverpool’un hemen toparlanmasını beklemiyoruz. Ama
Gerard’ın daha pek çok golünü seyredeceğimize eminiz ve bundan hiç de şikayetçi değiliz.


KISACA KARİYERİ

*Steven Gerrard 9 yaşındayken Liverpool'un yetenek avcıları tarafından keşfedildi ve kulübün
gençlik akademisine başladı.

*14 yaşında, Machester United dahil, pek çok kulübün denemelerine katıldı.

*A takımla ilk maçına 18 yaşında, Balckburn'e karşı çıktı.

*Gerrard’ın ilk iki sezonu etkileyici olmaktan uzaktı ve sırt problemleri nedeniyle pek çok kez
ameliyat oldu.

*2000/01 sezonunda gerçek potansiyelini gösterdi. Liverpool'un FA Cup, Lig Kupası ve UEFA
Kupası kazandığı sezonda 50 maça ilk 11'de başladı.

*İngiltere forması altında ilk maçını 31 Mayıs 2000'de, Ukrayna'ya karşı oynadı. Ayrıca o yaz
İngiltere'nin Euro 2000 takımında yer aldı.

*Milli forma altında ilk gölünü 2001'de Dünya Kupası elemelerinde Almanya'ya karşı alınan tarihi
5-1'lik galibiyette attı.

*Ekim 2003'te, dönemin Liverpool menajeri Gerard Houiller tarafından takım kaptanlığına getirildi.

*2004 yazında, aklının çelindiğini kabul etse de, Chealsea'nin 20 milyon £'lik teklifini reddetti.

*Şampiyonlar Ligi'nin en unutulmaz geriden gelişlerinden birini yaşadı. Milan'a karşı 3-0 yenikken
beraberliği yakaladılar. Gerrard normal zaman içindeki son golü attı.

*2005 yazında, Liverpool ile aralarındaki süre uzatma görüşmeleri bozuldu. Yönetim kurulu
Gerrard'ın kulüpteki süresinin sona erdiğini ilan etti. Hemen ertesi gün kulübüyle dört yıllık
sözleşme imzaladı.

*2005/06 sezonunda, 53 maçta 23 gol attı. John Barnes'tan bu yana Premier Lig'de yılın futbolcusu
seçilen ilk Liverpool oyuncusu oldu.

*Liverpool'un kazandığı 2006 FA Cup finalinde iki gol attı. Gerrard böylece Şampiyonlar Ligi,
UEFA Kupası, FA Cup ve Lig Kupası finallerinde gol atan ilk oyuncu oldu.

*2006'daki Dünya Kupası'nda İngiltere'nin en golcüsüydü (2002'de sakattı).

*Milan'ın intikamını aldığı 2007 Şampiyonlar Ligi finalinin kaybeden tarafındaydı.

*Ekim 2007'de Liverpool forması altında 400. maçına çıktı ve birbirini izleyen yedi maçta gol attı.

*10 Mart 2009'da Liverpool ile 100. Avrupa maçına çıktı. Rakipleri Real Madrid'di ve Gerrard iki
gol attı.

*22 Mart 2009'da, Aston Villa'yı 5-0 yendikleri maçta ilk hat-trick'ini yaptı.

*2009'da, son 19 yıldır İngiliz spor yazarları tarafından yılın oyuncusu seçilen ilk Liverpool
futbolcusu oldu.

*Rio Ferdinand sakatlandıktan ve John Terry'nin kaptanlığı alndıktan sonra Güney Afrika'daki
Dünya Kupası'nda İngiltere kaptanlığına getirildi.


Gerrard hakkında söylenenler

“Messi ve Ronaldo kadar ilgi görmüyor. Ama dünyanın en iyisi o değil mi? Bence öyle.”

Zinedine Zidane, futbol efsanesi

“Onu sağ beke, ortasahanın ortasına, kanada, forvete koyabilirsiniz. Her şeyi yapabilir.”

Jamie Carragher, Liverpool ve milli takım arkadaşı.

“O menajerlerin sevdiği tarzda bir oyuncu ve beyefendidir. Maç kadrosuna yazdığım ilk isimdir her
zaman.”

Rafael Benítez, eski Liverpool menajeri

“Nasıl attığını anlayamadığınız bazı goller atar. Her açıdan şut çeker ve her seferinde isabet
ettirmesine şaşarım.”

Fernando Torres, Liverpool takım arkadaşı


Gerrard'ın DJ'le olan kavgası

Steven Gerrard, 29 Kasım 2008'e kadar Bay Mükemmel olarak görülüyordu. Ama Newcastle'ı
yendikleri büyük bir maçın sonunda barda bir DJ ile kavgaya tutuştu. Sarhoş olan Gerrard, Phil
Collins şarkısı çalmasını istediği DJ Marcus McGhee'yi taciz etmeye başladı. Ama McGhee reddetti
ve olay bir kavgayla sonlandı. Gerrard, takip eden davada, McGhee'ye üç kez vurduğunu kabul
etti, ama bunun meşru müdafaa olduğunu iddia etti. McGhee bir dişini kaybetmişti ve yüzünde
morluklar vardı. Temmuz 2009'da jüri Gerrard'ı bütün suçlamalardan beraat ettirdi ve hakim
mahkemeyi onuruna leke sürülmemiş biçimde terkedebileceğini söyledi. Karar McGhee'nin çevresi
tarafından şiddetle eleştirildi.


Adım: Steven George Gerrard
Doğum yerim ve tarihim: 30 Mayıs 1980, Liverpool, İngiltere
Boyum: 183 cm.
Mevkim: Liverpool'un ortasahası
Forma numaram: 8
En iyi özelliklerim: Çok koşmak, takıma liderlik etmek ve gol atmak.
Daha iyi olmasını istedeğim özelliklerim: Aşırı yorgunluğa bağlı sakatlıklarımı önlemek.

Başarılar

Şampiyonlar Ligi galibi (2005); UEFA Kupası galibi (2001); FA Cup galibi (2001, 2006); Lig
Kupası galibi (2001, 2003); UEFA Süper Kupası galibi (2002, 2006); FA Community Shield galibi
(2002, 2007)

Bireysel ödüller

İngiltere Yılın Oyuncusu (2007), PFA Futbolcuların Futbolcusu (2006), FWA Senenin Futbolcusu
(2009), Member of the British Empire 2007.

2 yorum:

  1. Dünyanın en iyi futbolcusu , onsuz futbol düşünemiyorum , Tam anlamı ile bir kahraman. Steve Gerrard Gerrard.
    He`ll pass the forty yards.
    He is big and He is Fucking hard.
    Steve Gerrard Gerrard.

    YanıtlaSil
  2. Yaşlandıgına bile üzülüyorom .ne ronaldo ne messi futbolon simgesi S.GERRARD

    YanıtlaSil